UTKU ARMİ AŞKINI ÖZLEDİK
Sevilen dizi Küçük Kadınlar tüm hızıyla Star TV ekranlarında devam ediyor... Küçük Kadınlar'ın Armağanı Hande Soral ve Utku'su Burak Sağyaşar dramatik sahneleriyle izleyicinin vazgeçilmezleri arasına yerleşen dizinin ilerleyen bölümlerinde izleyicileri çok ciddi süprizlerin beklediğini belirterek Dramatik sahnelerin yanında aksiyon sahnelerde olacak dediler. Dizide iki aşığı canlandıran genç oyuncular Utku ve Armağan aşkının Tezer'in araya girmesiyle bitme noktasına geldiğini ama Utku ve Armi arasında yaşanan aşkı özlediklerini belirterek İzleyiciler bu ilişkinin bitmediğini hala finalde de olsa beraber olacaklarını düşünüyorlar' diyorlar. Star TV'nin sevilen dizisi Küçük Kadınlar'ın Utku ve Armağan'ı Burak Sağyaşar ve Hande Soral hem dizinin ilerleyen bölümleri hemde gelecek planları üzerine konuştuk;
Çekimleriniz nasıl gidiyor? Neler yapıyorsunuz?
Burak Sağyaşar: Benim eskisi kadar yoğun değil. Hikayede evlendiğim için genellikle Simge Selçuk ile sahnelerim oluyor. Hikayede büyük değişiklikler oldu. Küçük Kadınlar'da hiç beklemediğimiz süprizlerle karşılaşabiliyoruz... Bunun dışında 83 bölümü geride bıraktık. Yeni kanalımıza geçtik. Herşey zaten oturmuş vaziyette. Bizde fabrika gibi çalışıyoruz.
Hande Soral: Her şey çok güzel gidiyor. Star TV'de daha da güzel olacağına inanıyoruz. Kanal değişikliğinden herkesin haberi var. Bir de saatimizin 20.00'a alınması bizim izleyici kitlemiz açısından çok güzel oldu.
BS:Bunu zaten çok istiyorlardı...
HS:Bize gelen en büyük talep buydu zaten.
Küçük Kadınlar'la 2 sezonu geride bıraktınız... Diziye başlarken 'isimsiz' oyuncularken şimdi bir çok kişinin tanıdığı isimler oldunuz... Hayatınızda nasıl değişiklikler oldu?
HS: Dışarıda insanların soru sorması ve fotoğraf çektirmesi dışında benim hayatımda hiçbir şey değişmedi. Ama hiç kimsenin ummadığı bir ilerleme kaydettik galiba. Bir yaz dizisi olarak başladık. Belki sezona da taşınacaktı ama bu kesin değildi. Çok güzel işler devam ederken biz de kendimize yer açabildik. Çok şaşırtıcı ve bir o kadar da güzel oldu.
BS: Hem bize sürpriz oldu, hem de projeye ve kanala Sürpriz oldu. Yaz projesi olarak başladık, Tuttu ve yükseldi. Bir anda tanınır isimler haline geldik. Ama benim de özel hayatımda çok fazla bir değişiklik olmadı.
UTKU ARMİ AŞKINI ÖZLEDİM!
Bu ikilinin dizideki ilişkisi de Utku ve Tezer'in evlenmesiyle beraber bitme noktasına geldi...
HS: Ben özledim aslında Utku-Armağan aşkını... Evliliğin işin içine girmesi çatışmayı doğurdu. Evlilik olana kadar bu çatışmanın üstü örtülebiliyordu. Ama şimdi evlilik olduktan sonra orada evlilik kurumu var. Ona karşı yapılmış bir hata olarak görülecek. Çünkü artık ortada da bir çocuk var. Biraz zor oldu artık.
BS:Seyirci ilk etapda bu kız da bu adamı bu kadar reddedemez diyordu. Ama senaryoda öyle değişiklikler oldu ki, seyircide Armağan'ın hayır demekle ne kadar haklı olduğunu aslında gördü,. Utku bekledi ve sonrasında aldattı.
HS:Beklemedi aslında.
BS: Seyirciyi ters köşeye yatırdılar aslında. Senaristlerimiz çok iyi bu anlamda. Seyirci tam Armağan'a yüklenmeye başlamıştı ki, Utku'ya Tezer'le olan sahneleri yazdılar ve Armağan'ın haklılığını ortaya çıkardılar.
Canlandırdığınız karakterlere tepkiler nasıl?
HS: Bana sadece 'Utku'yu bu kadar üzme artık' tarzında yorumlar geliyordu.
BS: Aynı şekilde bana da...
HS: Şimdi ise 'Ne olacak', 'Ayrılsın sana dönsün' tarzında yorumlar geliyor. İnternetten takip ettiğim kadarıyla Utku-Armağan aşkı bitmesin tarzında yorumlar çok fazla.
BS :İzleyiciler bu ilişkinin bitmediğini hala finalde de olsa beraber olacaklarını düşünüyorlar.
Senaristlere bağlı bir durum ama seyircinin beklediği bu durum ilerleyen bölümlerde olacak mı peki?
BS: Benim de tahminim öyle. Ama hakikaten ne olacağı senaristlere bağlı. Bir de Star TV'ye geçtikten sonra senaryoda öyle sürprizler olmaya başladı ki biz bile tahmin etmiyorduk. Özellikle yeni bölümlerde izleyiciyiler dramatik sahnelerin yanında aksiyon sahnelerde görecek.
GERÇEK HAYATTA KENDİME BU KADAR ACI ÇEKTİRMEZDİM!
Gerçek hayatta böyle bir durumda kalsanız... Yani Utku ve Armağan'ın yaşadığı durumlarla karşı karşıya kalsanız siz neler yapardınız?
BS: Aldatan bir adam değilim. Aldatmam.
HS:Bende böyle bir durumla karşı karşıya kalmazdım.
BS:Böyle bir durumla karşı karşıya kalmazdım. Ama yüz kere de teklif edip karşı taraftan hayır alsaydım bu kadar da ısrarcı olmazdım.
HS: Bende muhtemelen 'böyle bir durumla karşı karşıya kalmazdım' diyorum. Ama hayatın neler getireceğini de bilemiyoruz. Artık ortada bir çocuk varsa, bağrıma taş basıp giderdim herhalde. Mesela Armağan kalktı nikaha gitti. Ben eski Türk filmlerindeki gibi bu nikah kıyılamaz demesini bekliyordum.(gülüyor) Ama döndü arkasına, yine ağladı. Kendime bu kadar acı çektirmezdim.
BS:Bende bu kadar acı çektirmezdim.
Gerçek hayatta ilişkilerinizde nasılsınız? Mesela Burak ısrarcı olmadığını söyledi...
BS: 'Her zaman su akar yolunu bulur' derim.
HS: O benim lafım ama.(gülüyor)
BS: Peki o zaman ne diyeyim.(gülüyor) Akışına bırakmak lazım. Zorla güzellik olmaz kafasında bir adamım. Artık kızlarda çok zor değişti. İlişkiler de çok değişti.
HS: Bende su akar yolunu bulur zihniyetinde yaşıyorum ilişkilerimde. Gerçekten hiçbir şey zorlamayla olmuyor. Hayatımda bir şeyler varsa, zarar gelmesin diye korumak için elimden geleni yaparım.
BS: Bende öyle 'olursa olur olmazsa olur' şeklinde bir durumdan bahsetmedim. Yanlış anlaşılmasın. İlişkimi korumak için çabalarım.
BİRBİRLERİNİ ANLATTILAR
Dizide ikili arasında kıskançlık durumları da çok fazla... Kıskanç bir aşık mısınız?
BS: Benim vardır aslında.
HS: Bende kıskancım. Biraz da dozunda kıskanmak gerekiyor. Kıskançlık ilişkiyi besliyor galiba.
BS: Kıskanmak güzeldir bence.
HS: Karşındakini kıskanmak biraz kendini geliştirmeye de yarar.
Peki gerçek hayatta beraberlikleriniz var mı?
HS:Evet benim var. Olabildiği kadar özel tutmaya çalışıyoruz.
BS: Benim de devam eden bir ilişkim var.
Canlandırdığınız karakterlerle pek alakanız yok. Siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?
HS: Biz kendimizi anlatmayalım. Bence birbirimizi anlatalım.
BS: Tamam öyle olsun. Sen başla o zaman.(gülüyor)
HS: Çok çabuk parlayabilen, gerçekten adam gibi adam diyebileceğim bir arkadaşım ve dostum diyebilirim. Burak ile çok sıkı bir arkadaşlığımız var. İki elin kanda olsa kimi ararsınız diye sorsanız ben Burak diyebilirim. Fedakar ve sevdiği insanlar için canını verebilecek bir adam. Sert bir adam değildir. Sadece damarına basıldığında çabuk parlar.
BS: Bende bu durum hep vardı. Kendinizde beğenmediğiniz huy nedir diye sorsalar galiba bende bu huyumu söylerim. Bazen çok çabuk değerlendirip harekete geçebiliyorum. Bu durumu dengelemeye çalışıyorum. Biraz uzaklaşıp mesafe koyup değerlendirsem çözeceğim durumu.(gülüyor)
HS: Biraz ön yargılı davranabiliyor.
BS: Gördüğüm en sakin ve her şeyi olgun bir şekilde karşılayabilecek bir insan. Hafife alınmayacak biri bence. Dışarıdan sakin, sesi çıkmaz gibi gözükse de çok çetin cevizdir. Başından bir kaza geçti geçtiğimiz yıl. O kaza da bile metanetini koruması, soğuk kanlı davranması hayran bıraktı beni. Düşünün hastahaneyi bile tercih ediyor. (gülüyor) Her yanı kan içerisinde şu hastaneye gidelim çok iyi hastahane diyormuş.(gülüyor) Düşünün o olgunlukta bir insan. Düşünerek hareket eden bir insan. Mantığı biraz daha öne geçiyor. Ben ona göre daha duygusal biriyim.
EĞİTİMLİ ÇOCUKLAR!
Biraz sosyoloji okuyor biriniz de psikoloji ... Okuduğunuz bölümlerin oyunculuğuna artıları ne ölçüde oluyor?
BS: Konservatuar sınavlarının hepsine hazırlandım. Ama Galatasaray Üniversitesi olunca burayı tercih ettim. Sosyoloji okuyorum. Toplumu inceleyen bir bölüm okuyorum. Okuduğum bölümün ilerleyen dönemlerde özellikle bana çok büyük artıları olacak diye düşünüyorum.
HS: Benim daha bireysel bir bölüm olduğu için, hem kendi hayatımda hem de oyunculukta işime çok yaradığını düşünüyorum. Oyunculuk eğitiminin içerisinde bence psikoloji eğitimi verilmeli diye düşünüyorum. Bence konservatuar okuyan herkese psikoloji eğitimi zorunlu olmalı. Kendi ruh sağlıkları içinde, karakter analizleri içinde bu eğitimin alınması gerekiyor. Aslında her meslek içinde bu böyle. Bana sorarsanız aldığınız herhangi bir akademik eğitimin hayatınızda çok büyük yeri ve önemi oluyor.
Bildiğim kadarıyla ikinizin de oyunculuk geçmişi yok... Oyunculuğunuza yönelik tepkiler nasıl?
BS: Benim bir bucuk yıl oyuncu koçu Uğur Demirpehlivan'la kamera oyunculuğu ile ilgili bir çalışmamız oldu Küçük Kadınlar'dan önce.
HS: Daha önceden tiyatro çalışmam oldu. Ama ilköğretim ve lise yıllarında. Daha sonra iki ay Ayla Algan ile bir çalışmamız oldu. Dizi başladıktan sonra bir ay oyuncu koçu ile çalıştık... Kamera oyunculuğu çok farklı bir durum. Tiyatro oynamak ve dizide oynamak arasında inanılmaz fark var. Çünkü eğitim anlamında ciddi farklılıklar var. Bu yüzden kamera önü için ayrı bir eğitim alınması gerektiğini düşünüyorum. Alınmadıysa bu tecrübeyle sabitlenebiliyor. Bu da biraz zaman istiyor.
BS: Küçük Kadınlar aslında bizim için bir okul gibi oldu.
Peki oyunculuk eğitimi almayı düşünüyor musun?
BS: Benim çok ayrı bir planım var. At binmeyi, silah kullanmayı, dövüş eğitimi almayı ve dans dersleri almayı planlıyorum. Biraz daha aksiyon sahneleri için eğitimler almayı istiyorum. Ama şu anda bir yandan okul bir yandan da dizi çekimlerinden dolayı fırsat bulamıyorum. İlk fırsatta kendimi geliştirmem gerekiyor.
HS: İyi bir oyuncunun ata binmesi, dans edebilmesi, silah kullanabilmesi, şarkı söyleyebilmesi gerekiyor. Bunların hepsi hem beden dilini geliştiren şeyler, hem de bu işte devam edebilmek için kendimizi geliştirmemiz gereken durumlar.
BS: Uzun boyluyum. Aslında bir dezavantajım var. Bunun için vücut dilimi geliştirmem gerekiyor.
HS: Bu tarz eğitimlerin çok önemi var.
Ekranda kendinizi izlediğinizde beğeniyor musunuz?
BS: Çok fazla eleştirdiğim nokta oluyor. Ama bazı sahnelerde, özellikle de Hande ile hapishane sahnelerimizde çok beğendiğim sahneler oldu.
HS: Kendimi hiç beğenmiyorum.Ama Burak'ın da dediği gibi, Burak ile karşılıklı oynadığımız sahneler bittikten sonra birbirimize sarılıp 'elimize sağlık, çok güzel oldu' dediğimiz anlarda olmuyor değil.
BS: Senaristler çok duygu yüklü yazıyorlar. Bazen elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemediğim durumlar da oluyor.(gülüyor)
Usta oyuncuların oyunculuğunuzla ilgili yorumları nasıl?
HS: Geçenlerde Perihan Savaş ile bir çekim yaptık. Bir dergi usta aktristlere kimleri beğendiklerini sormuş. Perihan Savaş'da benim adımı söylemiş. Onunla birlikte hem röportaj hem de fotoğraf çekimi yaptık. Benim beğendiğini söylemesi ve gözleriyle oyunculuğunu verebiliyor demesi benim için çok gurur verici şeyler. Bu sözler çok hoşumuza gidiyor. Bizim kendimizi izleyip beğensek de beğenmesek de çok önemli değil galiba aslında.
BS: Seyirci bizim her şeyimiz ama bir ustadan bu tarz sözler duymak bizim için gurur verici.
ANNEM PİŞEYİM DİYE BEKLİYOR
Anneniz ünlü yapımcılardan... O nasıl buluyor oyunculuğunu?
BS: Anne hep eleştiriyor zaten.(gülüyor) Onun da bana çok fazla kattığı şeyler oluyor.
Anne yapımcı ama sen farklı bir yapımcı ile çalışıyorsun... .Bunun için nasıl izin aldın?
BS: Hep kendi ayaklarımın üzerinde durmak istedim. Onun için bu benim için çok iyi fırsat oldu. 'Nilgün Sağyaşar'ın oğlu. Annesi ona ayarlamış' demesinler diye çok istedik. Yapımcılarımızla tanıştığımızda bu benim iyi fırsat oldu. Annem de bu durumu çok normal karşıladı. 'Seni ileriye saklıyorum' diyor.(gülüyor) 'Sen piş iyice ben ondan sonra oynatacağım' diyor. (gülüyor)
Oyuncu olmana karar verdiğindeki tepkisi ne oldu? Genelde anne ya da baba oğlunun kendi işini devralmasını ve o alanda devam etmesini isterler?
BS:O kesinlikle karşıydı. Uzun zamandır bu işin içerisinde olduğundan işin hem iyi hem de kötü taraflarını biliyordu. Ben bu dünyaya çabuk kapılırım diye karşı çıktı. Çünkü ben çok daha küçük yaşlardayken istiyordum oyuncu olmayı. Ama iyi ki de karşı çıkmış diyorum şimdi. Çok küçük yaşlarda oyuncu olanların bir kısmında psikolojik sorunlar ortaya çıkabiliyor. Ben bile bazen bocalayabiliyorum. Çünkü okulda farklı bir dünya, evde farklı bir dünya, sette bambaşka bir dünya. Bunu anlayabilmek için yaşımın ilerlemesi gerekiyormuş iyi de oldu.
HS: Bunun ayırabilen küçük oyunculara örnek ben Elit İşcan'ı verebilirim. İmrenerek bakıyorum. Bazı insanlar star doğuyor bence. Elit'te onlardan biri.
Ciddi bir hayran kitleniz oluştu... Aldığınız ilginç tepkiler oluyor mu?
BS: Bağırış çağırışla başlıyor genelde tepkiler. (gülüyor) Çok güzel tepkiler alıyoruz. Tahmin bile edemeyeceğimiz çok uzak yerlerden setimize bizi görmeye geliyorlar. Sadece bizi görmek için. Çok değişik bir durum. Ben öyle bir adam mıyım diye bazen kendime şaşırıyorum.(gülüyor)
HS: Çok güzel tepkiler alıyoruz. Bu da aslında işimizi iyi yaptığımız göstergesi. Çünkü insanlar Hande'ye ya da Burak'ı görmeye gelmiyor. Utku ve Armağan'ı görmeye geliyorlar. Herhalde hakkını veriyoruz ki bu kadar güzel tepkiler alıyoruz, Burak ile ikimizi sette gördüklerinde, Burak'ın kız hayranları bana laf atıyorlar. 'Çok da çirkinmiş', Tabi ki bırakıp gider bu çocuk seni'gibi.(gülüyor)
Yeni projeler var mı?
HS: Görüştüğümüz projeler var ama henüz netleşen bir şey yok. Öyle onlarca teklif alıyorum gibi bir durum söz konusu değil. Ama gelen teklifler ve yaptığımız görüşmeler var. Henüz netleşen bir durum söz konusu değil.
BS: Bana da sürekli teklifler geliyor. Bunların görüşmeleri devam ediyor. Çok fazla reklam teklifi geliyor. Ama ben sinema filmi çok istiyorum. Daha önce 3 reklam filminde oynadım. Aysun Kayacı ile bir içecek firmasının reklamında oynadık ama henüz yayınlanmadı.
DAHA KADINSI ROL OYNAMAK İSTERDİM
Siz nasıl projelerde yer alıp nasıl karakterler canlandırmak istersiniz?
HS: Oynadığım karakterin tam tersini oynayabilirim. Şimdiye kadar oynadığım çocuk oyunlarında hep erkek karakterler canlandırdım. 10 oyun falan oynamışımdır. Hepsinde başrol ve erkek. Bu durum benle nasıl bağdaşıyor bilmiyorum.(gülüyor) Burada da erkek gibi bir kızı oynuyorum. Daha kadın gibi kadını oynamak isterim herhalde. (gülüyor)
BS: Aksiyon bir projede oynamak isterim. Bir de Yavuz Tugrul bu işleri bırakmadan bir işin de oynamak istiyorum. Uğur Yücel'le çalışmak istiyorum. Çok şey istiyorum galiba.(gülüyor) Bir de Türkiye'de kötü adamlar genelde kara kaşlı, kara gözlü karakterler oluyor. Ben bunu yıkabilen bir adam olmak istiyorum. Bebek yüzlü bir adamın da bir katili oynayabileceği bir şey olsa çok çalışıp yapabileceğini düşünüyorum.
Gelen teklifler dizideki karakterlere yakın karakterler mi?
HS: Çok alakasız şeyler gelebiliyor.
BS: Korku filmi geldi mesela bana.
HS: Bana da bir korku filmi geldi. Orada hareketli şirin bir kız mesela. O da olur yani. (gülüyor)
Bundan birkaç yıl sonrası için neler planlıyorsunuz?
HS: Çok uzun hayaller kurup, uzun planlar yapmıyorum. Yaşadığım kazadan sonra özellikle yapmıyorum.
BS: Sevmediğim huyu bu işte.(gülüyor) Böyle de olmaz ki. Hayat devam ediyor.
HS: Gerçekten hayat sana ne getirir bilemiyorsunuz. Bir atasözü var; 'Sen plan yaparken, yukardan sana tanrı gülümseyerek bakar' diye. Plan yapıyorum ama bu hayatın bana neler getireceğini bilmiyorum. Psikoloji eğitimime devam ederken karşıma Komedi Dükkanı çıktı. Bir an oyunculuk yapmaya karar verdim. Çok ileriye dönük hayaller kurmuyorum. Ama plan yapıyorum. Hayal kırıklığına uğramak istemiyorum. Biraz bencilce bir durum olabilir. Kısa vadeli planlarımdan bahsedebilirim. Bu dizi devam ederken ekstra bir şey yapamıyorum. Ama okulumu yüksek bir derece ile bitirip master yapmayı planlıyorum. Master devam ederken ABD'de bir oyunculuk workshop'una katılmak istiyorum. Geçen yıl için planladım ama kazadan dolayı olmadı. İnşallah önümüzdeki günlerde yapacağım.
BS: Kendime sürekli bir şeyler katmak istiyorum. Aksiyon filmlerde yer almak istediğim için daha önce de bahsettiğim gibi özelliklede vücudumu geliştirebileceğim bir şeyler yapmak istiyorum.
Anasayfa 
