REHA ERDEMİN SETİNDE İSTERSE ÇAYCISI OLURUM
Star Tv'nin beğenilen dizisi Küçük Kadınlar'da canlandırdığı Bilge karakteriyle herkesin beğenisini kazanan Elit İşcan oynadığı Beş Vakit ve Hayat Var filmleriyle de ödüle doğmuyor... Başarılı oyuncu Beş Vakit ile Adana Altın Koza Film Festivali'nde Umut Veren Kadın Oyuncu, Hayat Var filmi ile de Yeşilçam Ödülleri En İyi Genç Yetenek Ödülü, Dadaş Film Festivali En iyi Genç Yetenek ve Ankara Kadın Filmleri Festivali Genç Cadı ödüllerini aldı. Oyunculuğa hobi olarak başladığını söyleyen güzel oyuncu, kariyerindeki en önemli ismin ise yönetmen Reha Erdem olduğunu söylüyor. Ünlü yönetmen ile çalışmayı çok sevdiğini söyleyen başarılı oyuncu Reha Erdem'in setinde çaycısı bile olurum' diyor. Fransa'da oyunculuk eğitimi almayı planlayan genç oyuncunun en büyük hedefi ise dünya çapında bir oyuncu olmak.
Oyunculuğa Reha Erdem sayesinde başladığınızı biliyoruz. Bize biraz o süreci anlatır mısınız?
Elit İşcan: Okulda Harun Öngeren'in eşliğinde drama dersleri alıyordum. Reha Erdem'de Beş Vakit için oyuncu seçmeleri yapmak için bizim okula geldi ve benim oyunculuğa adım atmam böyle oldu.
Drama dersleri alıyordum' dediniz. Oyuncu olmak gibi bir düşünceniz var mıydı?
E.İ : Okulda hobi olarak yapıyordum. Hiç meslek olarak düşünmemiştim. Seçmelere geldiklerinde beşinci sınıftaydım. Dört kişilik bir grubumuz vardı. Kameraya çekecekleri zaman istememiştim. Hatta biraz da zorla çekmişlerdi.(gülüyor) Altıncı sınıfta tekrar çağırdıklarında istemediğimi bile unutmuştum. 'Oyuncu olmayı çok istiyorum. Hemen gidelim, oyuncu olayım' demiştim.(gülüyor) Aslında biraz şans eseri oldu. Herşey Reha Erdem ile olduğu diyebilirim. Onun sayesinde bu mesleği seçtim. Onun sayesinde böyle ödüller kazandım ve bu diziye girdim. Onunla çalışmayı çok seviyorum.
Kaçıncı sınıftasınız? Hem okul hem dizi zor olmuyor mu?
E.İ : Kemer Kolej Kanada Lisesi onuncu sınıftayım. Zor olmuyor. Planımızı programımızı çok iyi yaptık. Her şey tıkır tıkır olması gerektiği programlı ve planlı bir şekilde devam ediyor.
Okulda nasıl tepkiler alıyorsunuz?
E.İ :Çok fazla bir değişiklik olmadı aslında. Bende aynı olduğum için çok fazla değişen bir şey olmadı. Genelde ağlamamla dalga geçiyorlar.(gülüyor) Çünkü okulda öyle biri olmadığım için dalga geçiyorlar.
Dersleriniz nasıl? Derslerinizi dizinin yoğun temposu etkiliyor mu?
E.İ :Bu aralar iyi.(gülüyor) Sadece hafta sonları geliyorum. Çok fazla etkilemiyor. Sete gittim, ders çalışamadım tarzında bir bahanem yok.(gülüyor)
Okul ve set dışında zamanın kaldığında neler yapıyorsunuz?
E.İ :Spor yapmaya çalışıyorum ve at biniyorum. Bolca film izleyip, kitap okumaya çalışıyorum.
Aileniz ne iş yapıyor?
E.İ :Annem ev hanımı, babam mimar. Annem Bilgisayar Mühendisi mimarlığı da beraber yürütüyorlar.
Oyuncu olduktan sonra onların bu duruma yaklaşımı nasıl oldu?
E.İ :Onlar her zaman destekliyorlardı. Okuldayken katıldığım drama aktivitelerinde de en büyük destekçilerim onlardı. Bana güveniyorlar. Aynı zamanda Reha Erdem'e çok güveniyorlar. D Yapım'a da güveniyorlar. Herkes birbirine güvendikten sonra hiçbir sorun çıkmıyor.
Küçük Kadınlar'a başlama süreciniz nasıl oldu?
E.İ :Reha Erdem'le Beş Vakit ve Hayat Var filmini çektik. Herhalde beni onlardan tanıyorlardı. Benimle çalışmak istediklerini söylediler bende kabul ettim.
Projeye başlarken projenin bu kadar sevileceğini ve bu kadar uzun soluklu olacağını tahmin ediyor muydunuz?
E.İ :Aslında etmiyordum. Bu benim dizi sektöründeki ilk işim. Neyin nasıl işlediğini bilmiyordum. Rating neymiş, nasıl öğrenilirmiş onu öğrendim. Aslında rating gerçeğiyle de tanışmış oldum.(gülüyor) Ama oynadığınız işin bu kadar sevilmesi ve bu kadar uzun soluklu olması çok mutlu edici bir durum.
Dramatik bir dizi çekiyorsunuz. Sahnelerin etkisinden nasıl kurtuluyorsunuz?
E.İ :Sahnelerin etkisinde kalmadığım için kurtulmama de gerek kalmıyorum.
Daha ne kadar ağlatacaksınız?
E.İ :Bilmiyorum. Ağlamamızı seviyorlar galiba. Ben ağlamayı sevmiyorum. Ama izleyenler memnun.(gülüyor) Bizde yapmamız gerekeni yapıyoruz. Ağlamaya ve ağlatmaya devam ediyoruz.
Baktığımız zaman çok neşeli kamera arkası ekip var. Peki o ruh haline nasıl giriyorsunuz?
E.İ :Bunun bir iş olduğunu biliyoruz. Mesleğimiz de artık oyuncu olduğu için artık alıştık bu duruma. Set arkasında gülmezsek olmaz yani. Kamera önünde ağlaya ağlaya bir hal olduk. Kamera arkasında da ağlarsak bu iş çekilmez.(gülüyor)
Normalde nasıl birisiniz?
E.İ :Dizideki karakterle hiç alakam yok. Kitap okuyorum, kültürell şeylere meraklıyım diyebilirim. Ama öyle sakinliğim bir durgunluğum ve bilgenin o mantıklı halleri yok. Bilgenin hiçbir hali yok bende. Benzer bir yanımız yok. Ona göre daha inatçıyım. İstediğim şeyleri almak isterim. Aklıma koyduğum bir şeyi yapmaya çalışıyorum.
Beş Vakit ve Hayat Var sinema filmlerinde oynadınız. Bir yandan da Küçük Kadınlar dizisinde oynamaya devam ediyorsunuz. Peki hangisi sizi daha çok heyecanlandırdı?
E.İ :Açıkca söylemek gerekirse sinema filmleri beni daha çok heyecanlandırıyor. Çünkü dizide herhafta bir şey yetiştirmeye çalışıyorsunuz. Çok tempolu çalışmanız gerekiyor. Ama sinema filminde ne zaman güzel olursa, ne zaman içinize sinerse o zaman tamam diyoruz. Sinema filmi setinde bir yere yetişme kaygısı olmadığı için stres yok. Reha Erdem'in setinde bulunmak çok şey katıyor bana. Yeterki onunla çalışayım isterse çaycısı olurum. Benim ona karşı sevgim öyle bir şey.
Daha ne kadar ağlatacaksınız?
E.İ :Bilmiyorum. Ağlamamızı seviyorlar galiba. Ben ağlamayı sevmiyorum. Ama izleyenler memnun.(gülüyor) Bizde yapmamız gerekeni yani ağlamaya ve ağlatmaya devam ediyoruz.
ÖDÜLLER BENİ TEŞVİK EDİYOR
İki sinema filminde dört ödül aldınız... Bu ödüller sorumluluğunuzu arttırıyor mu?
E.İ :Bu ödülleri almak inanılmaz güzel bir şey. Dediğim gibi Reha ile çalışmayı çok seviyorum. Yaptığım iş ile takdir edilmek inanılmaz mutluluk verici bir şey. Doğru bir şey yaptığımı düşünüyorum. Bu ödüller beni yoluma devam etmem adına teşvik ediyor. Sorumluluğu artırıyor galiba. Mutlu olacağım işlerin içerisinde yer almaya çalışıyorum. Kimle ve ne ile mutlu olacaksam o işlerin içerisinde yer alıyorum.
Kendinize örnek aldığınız ve birlikte çalışmak istediğiniz oyuncular var mı?
E.İ :Oyuncu değil ama Reha Erdem'i kendime çok örnek alıyorum. Bülent Emin Yarar'ı çok seviyorum. Beş Vakit'te beraber çalışmıştık. Bütün oyunlarına bayılıyorum. Erdal Beşikçioğlu'nu da çok seviyorum. Şimdilik aklıma gelen bu kadar. Natalie Portman'ı çok beğeniyorum.
Hem oynadığın filmlerde hem de dizide usta oyuncularla çalışma olanağı buluyorsunuz...
E.İ :Onlardan çok şey öğreniyorum. Onların bilgilerinden, emeklerinden, eğitimlerinden olabildiğince faydalanmaya çalışıyorum. Kendime hep bir şeyler çıkarmaya çalışıyorum. Onlardan çok şey öğreniyorum.
Usta oyunculardan nasıl tepkiler aldın?
E.İ :Çok önemli bir rol olduğunu söylüyorlar benim için. Reha Erdem'le çalışmanın çok güzel bir şey olduğunun farkında olmamı istiyorlar. Bu durumun kesinlikle farkındayım. Çok zor bir rol olduğunu düşünüyorlar. Bu rolü başardığım için de beni çok takdir ediyorlar.
Oyunculuğunuzı geliştirmek adına bir şeyler yapıyor musunuz?
E.İ :Bolca film izliyorum. Kitap okuyorum. Bunun da oyunculuğuma artıları olacağını düşünüyorum. Oyuncu ne kadar çok şey bilirse onun için o kadar iyi bir şey olduğunu düşünüyorum.
FRANSA'DA OYUNCULUK EĞİTİMİ ALMAK İSTİYORUM
Oyunculuk eğitimi almayı planlıyor musunuz?
E.İ :Tabiki var. Yurtdışına gitmeyi planlıyorum. Reha Erdem Fransa'da okumuş. Bende onun gibi Fransa'da okumak istiyorum. Liseyi bitirmeme daha iki yıl var. Bakalım neler olacak. Ama yurtdışında okumak istiyorum.
Küçük yaşlarda ne olmayı istiyordunuz? Şimdi ne olmayı planlıyorsunuz?
E.İ :Çok çok küçükken dansöz olmak isterdim. (gülüyor) Sonra veteriner olmayı istiyordum. En son oyunculukta karar kıldım.
Tiyatro yapmayı planlıyor musunuz?
E.İ :Çok istiyorum. Ama bunun için zamanım olduğunu düşünüyorum. Şimdilik öyle bir teklifin gelmemesi çok iyi. Şu anda hiç vaktim yok.
Şimdiye kadar canlandığınız karakterlerde dramatik öğeler ön planda... Peki siz farklı karakterlerde oynamak ister miydiniz? Komedi de oynamayı ister miydiniz?
E.İ :Aslında çok oynamak isterim. Ama benim dalağım düşüktür. Bir şey yapsalar hemen gülerim.(gülüyor) Bundan dolayı komedide zorlanabilirim. Ama ne kadar değişik karakter canlandırırsam oyunculuğum o kadar çok gelişir. Her ne kadar şimdi okulu okumuyor olsamda farrklı karakterler canlandırmak isterim.
Oyunculuğa başlayalı 5 yıl oldu. Peki keşke şu projede şu karakteri canlandırsaydım dediğin bir iş oldu mu?
E.İ :Öyle bir karakter ya da birinin yerinde olmak değil de çalışmak istediğim çok fazla yönetmen var. Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan, Derviş Zaim çok önemli isimler.
Saydığınız isimlere baktığımda hepsi ödüllü yönetmenler ama gişeye yönelik iş yapmayan yönetmenler... Dizilerde nasıl bir rating kaygısı varsa filmlerde de bir gişe gerçeği var...
Bu saydığımız yönetmenlerle çalışmak para kazanmak için yapacağım bir şey değil zaten. Onlarla çalışmayı çok isterim.
DÜNYA ÇAPINDA BİR OYUNCU OLMAK İSTİYORUM
Hedefiniz ne?
E.İ :Ben dünya çapında bir oyuncu olmak istiyorum. Farklı yönetmenlerle çalışmak ve Türkiye'de büyük işler yapmak istiyorum. Daha sonra yönetmende olabilirim aslında. Küçük yaşlarda kısa bir film çekmiştim. Onun görüntü yönetmeniydim. O dönemden içimde böyle bir durum var. Sonrasında Reha Erdem ile de tanışınca bu durum biraz daha arttı.
Yeni projeler var mı?
E.İ :Şimdilik bir şey yok. Zaten yoğun bir tempoda devam ediyoruz.
Anasayfa 
